Skip to content Skip to footer

Afet Sonrasında Çocuklara Uzun Vadeli Destek Sağlama

Depremin üzerinden geçen zamanla birlikte bazı yaralar sarılmış olsa dahi çocuk ve ergenler bakımverenlerinin desteğine hala ihtiyaç duyabilirler. Bu noktada çocuklarınıza destek olmak için öncelikle kendi ihtiyaçlarınız belirlemeniz ve bu ihtiyaçlarınızı gidermeye yönelik stratejiler belirlemeniz gerektiğini unutmayın. Hem bu konuda hem de baş etme ve duygu düzenleme becerileri konusunda çocuklarınıza model olursanız kısa dönemde olduğu gibi uzun dönemde de çocuklarınıza destek sağlamış olursunuz. Depremden sonra çocuklarınızın güven ve kontrol duygusunu geri kazanmaları için sağladığımız rutinler uzun dönemde de devam ettirilmelidir. Her ne kadar zaman geçmiş olsa da çocuklarımız depremden uzun süre sonra bile halen deprem, depremin sonuçları ya da ölüm hakkında sorular sormaya devam ederler. Sabırla cevaplamaya devam edilmelidir. Tüm bunların yanı sıra elbette her yaş grubunun kendine özgü ihtiyaçları olduğunu da unutmamalıyız. 

Bebekler duygularınızı algılar ve buna göre tepki verir. Sakinseniz, bebeğiniz kendini güvende hisseder. Endişeli ve bunalmış hissediyorsanız, bebeğiniz de huzursuz hissedebilir, yeme ve uyku düzeni bozulabilir. Bu nedenlerle de bebeğinizi yatıştırmakta zorlanabilirsiniz. Bu nedenle olabildiğince sakin davranarak bebeğinizin ihtiyaçlarına tutarlı bir şekilde yanıt vermelisiniz.
Okul öncesi çağ, gelişimin en hızlı ilerlediği dönem olmasına rağmen, bu çağdaki çocuklar halen hayatta kalmak için yetişkin bakımına ihtiyaç duyarlar. Tıpkı bebeklik döneminde olduğu gibi, bu çağdaki çocuklar da bir olayı anlamlandırmak yani endişe verici bir olay mı yoksa halen güvende hissedebilirler mi gibi soruların cevaplarını bulabilmek için bakımverenlerinin tepkilerini izlerler. Eğer siz sakin ve kendinizden eminseniz, çocuğunuz da kendini daha güvende hissedecektir. Endişeli veya bunalmış hissediyorsanız, çocuğunuz da kendisini güvensiz hissedebilir. Bu nedenle çocuğunuzun kendini güvende hissetmesi için sadece sözel ifadelerinize değil mimiklerinize dikkat etmeniz gerekir. Bunların yanı sıra uyku ve beslenme düzenine dikkat etmeli, çocuğunuzdaki davranış değişikliklerini gözlemlemelisiniz.
Okul öncesi dönemdeki çocuklarda olduğu gibi bu yaş grubundaki çocuklar da bakımveren, öğretmen gibi temel bakımverenlerini rol model alırlar ve onların tepkilerinden etkilenirler. Bununla birlikte 6-11yaş grubu çocuklar ilkokulda oldukları için arkadaşları da önemli bir bilgi kaynağı olup onlardan etkilenebilmektedirler. Bu noktada onlara duygularını ifade edebilmeleri için alan açmak destekleyici olacaktır. Bunların yanı sıra stres tepkileri (örneğin saldırganlık) konusunda sakin bir tavırla gözlemlemeli ve sabırlı olmalısınız.
Ergenlik, pek çok fiziksel ve duygusal değişimin yaşandığı bir dönem olduğundan gençler için zorlayıcı bir zamandır. Daha fazla bağımsızlık elde edebilmek için bakımverenleriyle mücadele ederler. Hiçbir şeyin onlara zarar veremeyeceğini düşünürler. Depremler gibi travmatik olaylar karşısında her ne kadar güçlüymüş gibi davransalar da duygusal olarak kontrolden çıkabilirler. Ayrıca depremden etkilenen insanlar için üzülebilirler ve olayın nasıl meydana geldiğini bilmek için güçlü bir arzuya sahip olabilirler. Bu noktada ergenlerin madde ve kendine zarar verme eğilimleri konusunda gözlemlenmesi, duygularını daha işlevsel şekilde ifade etmeleri için alan açılmalı ve zor duygularla baş edebilmeleri için model olunmalıdır. Ergenler için kendilerini faydalı hissetmek önemlidir, bu noktada onları gönüllü etkinliklere yönlendirmek destekleyici olacaktır.